UHUVVET-Î ÎSLAMÎYE Birçok sebepten dolayı, ruhumuza bir rehavet ve lakaytlık ilişebilir; ibadet noktasında bir gevşeme, marifet noktasında bir daralma, hami¬yet noktasında bir lakaytlık, gayret noktasında bir külllenme iç dünya¬mızı alabora edebilir. Böyle durumlarda inkıbazi çözecek, insani sakinleştirecek, tekrar o eski güzel günlere ve tatlı keyfiyetlere yükseltecek iki önemli çareyi¬gündeme almak gerekir: Birincisi, gönül dostlaryla bir araya gelerek, marifet derslerini, iman hakikatlerini tahkiki bir biçimde müzakere etmek, Esma-i ilahiyyenin sır ve hakikat, envar ve esrarlarında kulaç atmak, derinliğine tayaran ve seyaran etmektir. Çünkü, ariflerin sohbeti inkibazi çözer. Hakikatin ta¬lim ve tedrisi ruha inbisat verir. Kalbini masivadan çekmek, maddiyat¬tan sıyrılmak gögüsleri açar. Ders-i imaniyenin mütalaasındaki derin¬lik ve ince esrar inşirah ve inbisata medar olur, iç dunyamıza firdevsi bir keyfiyete uçurabilir; Allah' ın avn ve inayetiyle, lütuf ve ihsanıyla. İkincisi, hicrettir. Hicretin pek çok tabakatı var. İlk basamağı, sizi ifsata zorlayan ve iç dünyanızı alt-üst eden muhitten, çevreden, arkadaş gru¬bundan en kısa zamanda uzaklaşmaktır. Başka bir mahalleye, ya da bir diyara göç etmek, mazinin bulanık ve müşevveş sahifesi, yeni mekan¬larla, salih insanlarla yenilenmek, "Her sabah güneş yeniden doğar, her sabah yeni bir baslangıçtır." Sırrı ile "Yeni bir şevk, taze hir zevk ve devama ciddi bir gayret "ile hizmetlere fiilen kuvvet vermektir.