Aradan günler geçti. Yaşarın babası bütün yazı hasta yatağında ilaç alarak geçirdi. Çocuklar birbirleriyle sık görüşemediler. Bebekleri için üzülüyor, tek başlarına çile dolduruyorlardı. Hele Konuşan Bebeğin üzüntüsü.. Ulduz, üvey anasının yanında bebe sözcüğünü bile ağzına alamıyordu ama Konuşan Bebeği düşünmeden durabilir miydi hiç? O görkemli geceyi, o orman gecesini, o gizlerle dolu ormanı unutabilir miydi? Cemre gecesini unutabilir miydi? Cemre gecesi olunca tüm bebekler yine ormanda toplanacaktı. Ama Ulduzla Yaşarı ormana götürecek bir bebekleri yoktu artık...
Ah Konuşan Bebek!
Sen o kısacık yaşamınla, çocukların gönüllerinde öyle bir yer edindin ki seni asla unutmayacaklar.
Günler haftalar ve aylar geçti. Ulduz cemre gecesinin umuduyla yaşadı. O geceye kadar Konuşan Bebeğin ne yapıp yapıp ona geleceğine inanıyor ve bu hayalle yaşayabiliyordu...