Yaşadığımız dönemde bilginin ve insanların serbest dolaşımı, dünyayı tek bir alana dönüştürürken yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası olanın sınırlarını çizmek zorlaşmaktadır. İletişim çalışmalarında sıklıkla vurgulandığı üzere değişen ve dönüşen bir çağın gereği olarak siyasal iletişim ve uluslararası iletişim alanları da coğrafi, siyasi ve kültürel sınırlar bağlamında yeniden tartışmaya açılmaktadır.
Bu bağlamda bir ülkeye ait olarak nitelenen ulusal medya, özellikle kamuya sağladığı haberler açısından merkezi bir siyasal kurum olarak siyasal bilginin üretilmesi, dağıtılması yoluyla politik kültürün değişiminde en önemli aktördür. Konu halkın deneyiminden uzak uluslararası arenada gerçekleştiğinde ise uluslararası haber olarak medyanın sağladığı bilgi ve yarattığı kamusal tartışma alanı daha da önem kazanmaktadır.