İnsanların avcı ve toplayıcılıktan yerleşik düzene geçmesi, kentleşme ve site devletleri kurması, tohum ve ürünlere sahip olması, iş bölümünü ve ticareti mümkün kılmıştır. Takasla başlayan bu ticaret, kıymetli maden ve paranın bulunmasıyla tüccarların ve ticarethanelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İpek yoluyla bir hayli gelişen ticaret, uluslararası bir şekil almıştır. Demiryolu ve telgrafın ortaya çıkmasıyla birlikte de ticarethaneler gittikçe devleşen işletmelere dönüşmüştür.
Toprağın, ürünün, teknolojinin, bilginin, refahın kaynağı artık ticari güç olmuştur. Bu güce sahip olmak için askeri birlikler kurulmuş, ittifaklar yapılmış, kanunlar koyulmuş ve savaşlar yapılmıştır. İmparatorluklar yıkılmış, rejimler ortadan kalkmıştır. Her şeyin bir sonu olmuş ama ticaretin sonu gelmemiştir, hâlâ hayattadır.
Bu kitapta; uluslararası işletmeciliğin, teorik ve kavramsal çerçevesi ifade edilmiş ve örnek olaylarla açıklanmıştır. Uluslararası işletmecilik, multi-disipliner bir yaklaşımla, tematik olarak ele alınmıştır.