Bugün uluslararası hukuk alanında tartışılan bir kavram olarak 'hesap verebilirlik', uluslararası örgütlerin işleyişi kapsamındaki bir arayış sürecinin sonucudur. Uluslararası örgütlerde hesap verebilirlik arayışı kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. 1980'li yıllarda, gelişmekte olan devletlerin kalkınma faaliyetlerine katkı sağlama amacıyla uygun krediler sunan Dünya Bankası'nın desteklediği büyük çaplı projelerin yol açtığı çevresel ve sosyal sonuçlar, uluslararası örgütleri bu arayışa sevk eden başlıca nedenlerdir. Binlerce insanın yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalmasına yol açan, yerli halkların ata topraklarından yararlanmasını kısıtlayan, doğal yaşam alanlarını ve kültürlerini tahrip eden ve çevre açısından geri dönüşü olmayan zararlara yol açan projelere destek sunan Dünya Bankası'nın kalkınma faaliyetleri, birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Projelerden faydalanması beklenen halklar, projelerin mağduru statüsüne dönüşmüş, amacını dünyada yoksulluğu azaltmak olarak belirleyen Dünya Bankası'nın ise bu iddiasının tam tersi olarak nitelendirilebilecek faaliyetleri desteklemesi, Banka'yı eleştirilerin hedefine koymuştur. Tüm bunlar bir 'hesap verebilirlik' sorunsalını ortaya çıkarmıştır.
Elinizdeki kitabın ana teması, Dünya Bankası ve onun oluşturduğu hesap verebilirlik mekanizmasına dayanmaktadır. Dünya Bankası, uluslararası örgütler kapsamında hesap verebilirlik kavramının tartışılabileceği uygulamaları ortaya koyan bir ilktir ve benzeri yapılanmalar için belirleyici bir örnek olmuştur. Bu çalışma kapsamında Dünya Bankası'nın oluşturduğu mekanizmanın, Banka'nın hesap verebilirliğine olan etkisi, etkinliği ve uygulanabilirliği ele alınmakta, uluslararası örgütlerde 'hesap verebilirlik arayışına' anlamlı bir katkı sunup sunamadığı değerlendirilmektedir.