Uluslararası ticaretin farklı ülkelerde yerleşik olan ve birbirini iyi tanımayan ithalatçı ve ihracatçılar arasında gerçekleşmesi çeşitli riskleri beraberinde getirmektedir. Mal bedelini ödeyen ithalatçı, eşyanın sözleşmeye uygun şekilde teslimini isterken malı hazırlayarak gönderen ihracatçı mal bedelini tahsil etmeyi ister. Ülkelerin farklı kambiyo rejimlerinin yanı sıra siyasi ve ekonomik farklılıklarının bulunması bir güven kurumu olan akreditifin uluslararası ticarette sıklıkla tercih edilmesini sağlamıştır. Çünkü, uluslararası ticarette yaygın şekilde kullanılan akreditif, güvenli bir ödeme yöntemidir. Akreditifin faydalarından yararlanılması, akreditif uygulamasının, risklerinin ve hukuki çerçevesinin bilinmesine bağlıdır. Genelde ülkelerin mevzuatlarında düzenlenen akreditif ödeme yöntemi, Milletlerarası Ticaret Odası tarafından yayımlanan "Vesikalı Krediler İçin Yeknesak Teamüller ve Uygulamalar" başlıklı 600 sayılı kurallara (UCP 600) uygun olarak gerçekleştirilir. Hemen hemen bütün ülkelerin benimsediği bu kurallar aracılığıyla uygulamada yeknesaklık sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak, farklı ülke uygulamalarının sonucunda ortaya birtakım hukuki uyuşmazlıkların çıkması kaçınılmazdır.
Akreditif ödeme yöntemini, uygulama ve hukuki yönleriyle ele alan kitabımızın amacı akreditifin doğru ve güvenli biçimde kullanılmasını temin etmektir. Bu amaçla, kitabımızda ilk olarak, akreditif kavramı, tarihsel gelişimi, türleri, önemi, kullanılan belgeler, tarafları ve işlevleri incelenmiştir. Daha sonra, akreditifin hukuki kaynakları ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde ele alınmıştır. Akabinde, akreditifin hukuki niteliği sözleşmeler hukuku bağlamında ele alınmıştır. Son bölümünde ise akreditif sözleşmelerinin geçerliliği ile ilgili genel hatları ile borçlar hukukunun hükümleri gözden geçirilmiştir. Böylece akreditifin kavramsal çerçevesi, uygulaması ve hukuki niteliği kapsamlı şekilde anlatılmıştır.