"İki bin yıl önce bir adam, sırf insanlar birbirlerini sevsinler dediği için ağaca çivilenmişti..."
Uzun yıllarını sıcak bölgelerde, çatışmalarda geçirmiş bir subay ile "sivil"deki işi yazarlık olan bir rütbesiz asker, gerilimli bir ortamda ve emir-komuta ilişkisi dahilinde bir araya gelirler. Komutan Seyit (Seyko), gönlünü kaptırdığı güzel Ayten'e sevgisini kanıtlayacak acemi aşk mektupları yazmaya çabalar. Ancak mektuplar hep karşılıksız kalmaktadır. Seyko, bir türlü beceremediği bu romantizm işi için, kısa dönem asker Yusuf'u görevlendirir. Yusuf'un, komutanının ağzından yazdığı aşk mektupları yavaş yavaş etkisini gösterir. Ama bu kez de güzel kadından kaynaklanan tehlikeli bir gerilim su yüzüne çıkacak, üçlü arasındaki romantik ilişki keşmekeşi giderek ölümcül bir traji-komediye dönüşecektir…
Selahattin Yusuf, bilinen şaşırtıcı üslubuyla bizleri bu kez de aşk ve iktidar ilişkisinin derinliklerine çağırıyor. Okuruyla el ele verip insan bilincinin dehlizlerinde güle oynaya geziniyor. Ruhu esir alan aşk patolojisi üzerine derin bir sorgulamaya girişiyor. Umudun Göğe Yükselişi böylece gözü yaşlı bir kahkahaya dönüşüyor.