Ezilenlerin Pedagojisi, Özgürlüğün Pedagojisi ve Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler gibi eserleriyle eğitim yazınına damgasını vuran Paulo Freire, Umudun Pedagojisi'nde bir eğitimci olarak kendi serüvenine ve başyapıtı olarak kabul edilen Ezilenlerin Pedagojisi'nin yazılış sürecine odaklanıyor.
Avukatlık mesleğini bırakıp bir eğitimci olmaya karar vermesiyle başlayan ve Brezilya'nın içinden geçtiği politik çalkantılarla birlikte Şili ve İsviçre gibi ülkelerde bir göçmen olarak devam eden mesleki yaşamını keskin gözlem gücü ve canlı anekdotlarla okurla buluşturan Freire, Umudun Pedagojisi'nde bizi ''halk eğitimi'' mücadelesinin yirminci yüzyıldaki parlak başarılar ve acı yenilgilerle dolu tarihine götürüyor.
Freire yer kendisiyle de söyleştiği bu kitabında, bir yandan Ezilenlerin Pedagojisi başta olmak üzere çalışmalarının yarattığı tartışmalara dönerek kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtlama fırsatı bulurken, diğer yandan da yine kendi deyişiyle Ezilenlerin Pedagojisi'ni yeniden yaşıyor.
Ontolojik bir ihtiyaç olarak umudun mücadele ve pratikle ilişkisine yaptığı özel vurguyla Umudun Pedagojisi sadece Freire'yi ve onun eğitim anlayışını daha derinden kavramak isteyenler için değil, daha eşit ve özgür bir toplum mücadelesinin etik boyutlarının ne denli tayin edici olduğunu fark edenler için de vazgeçilmez bir rehber niteliği taşıyor.