Öksürme "eylemini" Derrida'nın "différance" kavramına hatta Hegel'in "diyalektik" olgusuna benzetirim. Öksürme eylemi; çoğunlukla da varlığım varoluş halinde şimdiye yayılırken duyduğum o yalnızlık hissinin verdiği amaçsız kuru öksürme eylemi çocukluktan beri hep ilgimi çekmiş, öksüre öksüre hem varlığın hem de birçok hastalığın iyileşebileceğini düşünmüşümdür, ne de olsa öksürme: her varlık için yoğunlaşmış bir hiçlik içeren ve "umutların açık yeşil psikolojisini" barındıran bir savunma eylemidir.
Sizinkilere söyle ki, en büyük eksiklik, kendinizi bilmekle her şeyin tamamlanacağını düşünmektir. Oysa "kendinizi bilmek" yetmez, kendinizi bildikten sonra bir de "kendinizi anlamanız" gerekir.