"Onun felsefî girişimi, irrasyonel görünen şeylerin mantığına derin bir bakış atmamızı sağlıyor. İnsan kalbinin okyanusunda usta bir kaptan gibi yol alırken, insanın özlemlerine derin bir anlayışla eğiliyor. Sanatçıya mahsus yetilerdir bunlar. Zaten Ernst Bloch da bir sanatçıdır; büyük bir yazarın psikolojik görüşüne sahiptir. Dikkate değer bir üslûbu vardır onun: nesrin heybetli sıradağları arasında mevzun tepeciklere rastlanır; parlak bir belâgatin çağlayanlarıyla, mizahın ışıl ışıl buzullarıyla kaplıdır bu nesir. Ama yolunu şaşırıp felsefeye düşmüş bir şair değildir Bloch. Sanatçının tekniklerini de kullanan bir filozoftur o." Eric J. Hobsbawm Ernst Bloch, tutkulu, angaje, ancak ortodoksi ve dogmatizmle her zaman kavgalı çizgisiyle Marksist hümanizmanın müstesna şahsiyetlerinden olan bir düşünür. İyimserliğin filozofu: İnsanın mevcut/halihazır olanla yetinmeyen, arzulayan, düşleyen iradesine ve dönüştürücü eylemine, özsel bir değer yükler. Ekonomi-politik nesnelciliğin otomatizmine karşı; memnuniyetsizliğin, isyankârlığın, düşlerin, ütopyanın maneviyatını öne çıkartır. Başyapıtı Umut İlkesi, bütün eserlerine damgasını vuran bu düşünsel emeğin en bereketli hasadıdır. Umut İlkesi, öte yandan, medeniyet tarihinde gezerek konuşan bir kitaptır. Dinler tarihinden Ortaçağ düşünce dünyasına, simyadan modern bilime, mimariye, edebiyata, görsel sanatlara, modern yaşamın girdi çıktısına, halk kültürlerinden popüler kültüre... insana dair hiçbir şeyin yabancısı olmayan bir filozofun anlatısı.