Emine Şimşek Emiral "Umut Kuşun Kanadında" adındaki ilk anı romanı ile çok güzel bir Anadolu profili çizmiş... Anadolu'da birçok yerleşim yerinin kaderi olan içe kapanık yaşamın toplumla adeta inatlaştığını hepimiz biliriz... Ne var ki böylesi inatçılığa zaman zaman isyan edenler de olur ve kendini bilinçlendirmenin ötesinde çevrelerine de ışık verirler... Bunun en güzel örneklerinden biri de Emine Şimşek Emiral'dır...
Aydınlanmanın bilincine varınca, çevresine de rehber olup, onlara yol yolak olur. Derken kadın olduğunun farkına varır. Bu kez de kendini ve Anadolu kadınını sorgulamaya baslar... Çünkü o, Anadolu'nun bu geri kalmışlığının ancak anaların bilinçlenmesi ile giderileceğini düşünür. Bu düşüncenin başında da kadın hakları konusunda elde edilecek kazanımlar geldiğini dillendirir. Bu nedenle Anadolu kadını ile Avrupa kadınları arasındaki farklılığı, nedenleri ile ortaya koyar, bunun önündeki engellerin nasıl yıkılacağı konusunu irdeler... Dolayısı ile Ataerkil aile yapısındaki erkek baskısını...
Bunları anlatırken onun farklı bir yönünü daha görürüz. Aile kavramının sosyal ve pedagojik yapısından yola çıkarak problemlerin yoğunlaştığı toplumsal oluşumlara doğru sorunu adeta ivmeler... O bir araştırmacı yazar olarak iyi bilir ki, yanlışlığın ilk ayağı ailede başlar. Bunun altını da kalın kalın çizer.
Bu önemli toplumsal yarayı, kendi ailesinden yola çıkarak çok güzel ve anlaşılır bir dille anlatır... Kadının toplumsal yaşamdaki varlığı, kadın açısından kalkınmanın önündeki engeller, duygusal yaklaşımlar, acılar ve sevinçler içtenlikle anlatılmıştır.
İçinde kendimizden de bir anı bulabileceğimiz bu kitabı oldukça beğeneceğinizi ve severek okuyacağınızı umuyorum.
Mutlu bir dünya için okuyorum diyorum...