Lojistik kavramı 1980'li yıllara gelinceye kadar sadece taşımacılık olarak algılanmaktaydı. 1990'lı yıllara gelindiğinde ise bugünkü anlamını kazanmaya başlamış, hatta sonraki yıllarda daha geniş bir perspektiften bakılarak üretimin en önemli tamamlayıcısı olan tedarik zinciri yönetimi kapsamında bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Böylelikle tedarik zincirleri ve lojistik faaliyetler pratikte ve literatürde birlikte anılmaya ve kullanılmaya başlamıştır. Lojistik faaliyetlerin yalnızca taşımacılık faaliyetlerinden ibaret olmadığı işletmeler tarafından da anlaşılmaya başlandıktan sonra, yapısal anlamdaki değişim ile birlikte lojistik kavramının beklenen yararı sağlayabilmesi, lojistik faaliyetlerin başarısında rol oynayan değişkenlerin desteği ile mümkün olabildiği görülmüştür. Süreçsel etkinlik bağlamında literatürde birçok lojistik faaliyet değişkeni ve çeşitli performans göstergeleri bulunmaktadır. Lojistik faaliyet değişkenlerinin işletmelerin performanslarına olan etkileri doğrultusunda da işletmelerin başarı yüzdeleri artmakta, aynı zamanda teknolojik gelişmelerin getirdiği hıza ayak uyduran işletmelerin küresel rekabet ortamındaki yerlerini de sağlamlaştırmaktadır. Dolayısıyla literatürde üzerinde çalışılmış birçok değişkenin, sektördeki dinamiklere göre şekillenmesi noktasında lojistik kavramı önemli bir kriter olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada, lojistik faaliyetlerin süreçsel etkinliğinde rol oynayan değişkenlerin önemi üzerinde durulduğu ve temel boyutlarıyla ele alındığı kitabın, araştırmacılar, öğrenciler ve uygulamada çalışanlar için çalışmalarında ve araştırmalarında katkıda bulunabilecek önemli bir kaynak olmasını temenni ederim.