"Son model ve hayli lüks arabaların yanından ağır ritmi ile geçen at arabaları, zamanın en gözde markalarının satıldığı mağazaların yanında biten rengârenk kumaşçıları, üzerinde geleneksel kıyafetleri ve burunlarında hızmalarıyla gezinen kadınların yanında beliren kentli hemcinsleri, cübbeli ve sarıklı adamlarla laflayan blucinli, saçları o biçim tıraşlı gençleri, sokaklarda kurulmuş halaylarına inat az ötedeki beş yıldızlı otelde yapılan düğünleri, bahçeleri kocaman villalarının berisinde yer tutmuş kırık dökük avlulu evleri… Bunca çokluğu sadece fragmanlarla anlayabilirsiniz, bir öykü gibidir romandan ziyade Urfa."
Bir Âhir Zaman Babil'i: Urfa, bu kadim şehrin sadece etnik çoğulluğuyla (Araplar, Kürtler, Türkler…) değil, ayrı dünyalar içinde yaşayan aşiretleri, farklı hayat tarzları, kültürleri vs. ile de bir Babil olduğunu gösteriyor. Rengârenk bir kaosun canlı ritmi, kitapta da hissediliyor. Yoksulluktan kurtulma mücadelesi ve kalkınma; "ağaşeyh-devlet" üçlü dinamiğinin basıncı altındaki siyasi mücadeleler; zengin aşiret coğrafyası; "peygamberler şehri payesi" ve dindarlığın yaşayan görünümleri; kadınlar ve kadın hareketi; sıra geceleri ve güvercin yetiştiriciliğinde gözlenen "erkeklik" algısı; Yılmaz Güney'den İbrahim Tatlıses'e Urfa'nın kültür ikonları; müzik ve özellikle Halfeti yerel müziği ve tabii, "izzet-ikram terbiyesi"yle mutfak… A. Nevin Yıldız'ın derlemesinde ayrıca Oya Açıkalın, Sedat Anar, Suavi Aydın, Ali Fuat Bilkan, A . Celil K aya, Erdinç Kineşçi, Özge Özdemir ve Furkan Dilben, Fuat Şen, Eren Yüksel'in katkıları yer alıyor.