İstanbul' geldiklerinde Atakan ve Burak küçük iki çocuktu.
Atakan, Burak'tan büyüktü. Aralarında bir yaş vardı. Atakan sarışın, uzun saçlıydı. Boyları birbirine yakındı, ama yüzlerinin rengi birbirine benzemiyordu. Burak esmer, Atakan beyaz tenliydi.
Akşam, babaları:
''Yarın İstanbul'a gidiyoruz,'' dediğinde babalarının yüzüne baktılar. Şaşırmış gibiydiler. Durup dururken İstanbul'a gitmek işi de nereden çıkmıştı.
Söylenileni yapmama şansları yoktu. Köyde neşeli bir yaşamları vardı. Koşma, oynama, zıplama, gülme... Her şey.