Üşüyen Sokak
Sonra güneş doğdu ve ben kalktım yürüdüm. Güneş gökyüzünde, ama öyle uzak, öyle uzak; ve yeryüzüne lâkayd; gölgesiz badem ağacı dibinden geçerken ince bir dal kopardım -ne bir serçe uçtu, ne bir yaprak yalpa vurdu boşlukta; ama ben, omuzumda badem dalı, dalın ucunda torbam, yalın ayaklarımla yalçın bayırları tırmandım, kuru dereleri geçtim; gölgesiz çöllerde kıskıvrak yakalandığım anlarda torbamı ayağım dibine indirip badem dalının ucuyla sıcak kumların yüzüne usumda biçimlendirdiğim yaşamın resmini çizmeye çalıştım -bir kez, beş kez, yüz kez çizdim- ama kumların yüzüne çizdiğim resimlerin hiç birisi kafam içindekine benzemedi ve atıp torbamı gene omuzuma yürüdüm yürüdüm yürüdüm...
Devamını Oku