Thomas More Ütopya'yı yazalı 500 yılı geçti. Mükemmel bir dünyayı tasvir eden ilk ütopyaydı onunki. More hayalî bir adada kendi içine kapalı, kusursuz bir ortaklaşa yaşam süren bir ulusu anlatıyordu. Ütopya sözcüğünü "olmayan yer" anlamına gelen Yunanca ou-topos sözcüğünden türetmişti. Ama ilginçtir aynı zamanda "iyi yer" anlamındaki eu-topos sözcüğünü de andırıyordu. Bu ikisinin sentezi gibiydi, o hayalî ve kusursuz yer. Kitap boyunca More'un aklında şu temel soru yatmaktadır: Mükemmel bir dünya gerçekleştirilebilir mi?
İlk kez 1516 yılında yayımlanan bu küçük kitap bugüne dek Batı dünyasında en çok okunan ve üzerinde en çok tartışılan yapıtlarından birisi oldu. İki kitaptan oluşan Ütopya'nın Avrupa hükümetlerine ve toplumlarına eleştirel bir ayna tutan İkinci Kitabı genellikle daha fazla önemsense de, temelde bu metaforik adanın sırrına ışık tutan Birinci Kitaptır.
Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen Ütopya adası hâlâ ilham vermeye devam ediyor ve tüm ışıltısıyla hayal dünyalarına sesleniyor.