Eski Köy Enstitüsü veya Öğretmen okulundan mezun olan hemen herkeste bu millete adanmış bir ömür olduğunu bilir. Ömrü boyunca bu bilgi, istek ve idealleri doğrultusunda kendisine yön verir.
Ben de Hasanoğlan Atatürk İlk öğretmen okulunun 1976 yılında son mezunu olarak bu milletin kıt kanat imkanlarla okuttuğu biriyim. Bu devletin vergileriyle yatılı okuduğum için hayatımın sonuna kadar, aklımın yettiğince bu millete borçlu olduğumu biliyorum.
Öğretmen veya idareci olarak çalıştığım tüm yerlerde bu bilinç ve görüşler doğrultusunda görev yapmaya çalışırken, eğitimde öğretmen okulu ve yüksekokullardan mezun öğretmenlerimizle çalışma ortamı bulduğundan her ikisi arasında ki eğitim politikalarında bizzat yönetme fırsatı bulmuşumdur.
Ta 1940'lardaki eğitim kampüsü olarak yapılan öğretmen okullarındaki dershane, iş atölyesi, sinema salonu, top sahaları, golf sahaları, amfi tiyatro, bağ bahçe olarak işlenen devasa tarım sahalarıyla, hayvancılık yapılan alanlarda o günün öğretmenleri nasılda bu ülkenin makus talihini değiştirmek için güzel yetiştirildiklerini bugün daha iyi anlıyorum.
Bu görüşler doğrultusunda ülkemizde eğitim ve öğretimin en iyi olması, çabuk hızlı, bilimin ışığında ülkemizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirmek için, insanlarımızın daha güzel ortamlarda yaşatılması için, çağdaş uygarlık düzeyinin seviyesinde , hatta ilerisinde yaşamak için bir eğitimci olarak ömrümün sonuna kadar aklımın erdiği, gücümün yettiğince çalışacağım.
Bu kitabı okuduğunuzda herkes kendinden, yaşadığı çevreden, insan yaşamının ve ona hizmetin kutsallığından, sevgi, saygı ve hoşgörüden bir şeyler bulacaktır.
Bu kitabın içinde bende varım, benim sorunlarım, sevinçlerim, kederlerim de var diyeceksiniz. Saygılarımla...
İsmail Dursun Kuzucu