Doğa, yaşam deneyimini "iptal etti" Anne; şimdi, canının deneyim günleri. Yaşamı anlamak için geriye dönüyorduk, artık yaşamak için senin "can deneyiminin dünyasına taşınacağız." Ölümün bize kötü kötü bakması bizim eserimizdir Anne: Yaşarken dirilememişsek eğer ölüm de "öleceğini" bilir; ölüm, ölümden "korkmaya" başlar; yaşama teşekkür edeceğine, "kafese" kapatılmış bir hayvan gibi "kin ve nefretle" bakar bize. Bilginle güneşlendik de ölümün "nasıl" evcilleştirileceğini öğrendik; şimdi o bize "teşekkür" etmeye başladı. İkide bir içimize bakıyoruz, hiçliğimizde "seyrana" çıkıyoruz: Gözümüz aracılığıyla bedenimizden esin alarak içimizin, yani hiçliğimizin "resmini" çizmeye çalışıyoruz ya da aydınlığın karanlık hakkında "ne düşündüğünü" öğrenmeye.
Iréne Mélikoff Hakk'a yürüdü; O geçmiş oldu biz yaşıyoruz. Elinizdeki Anı Kitabı, Annemizi "şimdinin bilincinde yoğurarak yeni bedenlere taşıyıp nesnelleştirmek, nesnelleştirerek ölümsüzleştirmek" için üretildi. Artık O bize, biz O'na koşmaya hazırız.
Miracın, miracımız kutlu olsun Anne.
"Yaşam yaşayanlardan çok ölenlerden ibarettir", özdeyişinin izinde "sevenlerin" bir araya geldik: Bir "Anı Kitap" yayımlayarak seni aramıza çağırmaya karar verdik. "Elinde gördüğün" bu kararımızın bir "gönül lokmasıdır": Aramıza hoş geldin Anne. hakikat dünyaya "şölenle" değil, "acı ve inlemelerle" gelirmiş: Çaresiz Anne sen inleyeceksin, biz ağlayacağız.