Aynaların ötesindeki sırlarla örtülü bu uykuların sonsuz mavi ufuklarından uçup gelen saka kuşlarının kanatlarında yeryüzüne rengârenk rüyalar taşınıyor, bu rüyalara inanan kimi delilerse bütün korkularını yenip aynalardan geçmeye uğraşıyorlardı. Kimi zaman beklenen rüyayı getirecek saka kuşlarının gelmesi yüzyılı buluyorsa da eninde sonunda beklenen rüya muhakkak geliyordu. Aynalardan geçemeyenler de vardı. Onlar aynaların gri sırçalarında yarı gölge, yarı can taşıyan suretleriyle yitip gidenlerdi. Kendilerine sunulanla yetinen, öteyi hiç düşlemeyen, senaryo odasından habersiz, suflörlerin robotu zavallı oyunculardı onlar. Ta ki gerçekten ölünceye dek!