Beşeri sermaye yatırımları, bir ülkenin gelecekte belirlediği hedeflere ulaşabilmesi için stratejik öneme sahiptir. Katlanılan harcamalardan daha fazla getiriye sahip olması, bu yatırımların özellikle eğitim kurumları için değerini her geçen gün arttırmaktadır. Özü itibariyle insan kaynaklarının geliştirilmesi, eğitim kurumları aracılığıyla yaratılan dışsallığın somut bir gerçekliğini toplumsal boyutta açıklamaktadır. Bu noktadan hareketle ülkeler,sahip oldukları insan kaynaklarını hayata hazırlamak için çağın koşullarınauygun eğitim politikalarını sürekli gözden geçirmektedirler.
Değişim sürecinin eğitim kurumlarında yarattığı etki, dünyadaki tüm ülkelerin öncelikle ele alması gereken başlıklar arasında yer almaktadır.Özellikle eğitim politikalarının uygulanması boyutunda okullar, veriye dayalı tüm karar alma süreçlerinin merkezinde yer alan stratejik kurumları temsil etmektedirler. Elbette ki okulların belirledikleri amaçlara ulaşabilmesi, çağın gereklerine uygun sergilenecek liderlik yaklaşımlarıyla sağlanabilecektir ki bu konu, eğitim kurumlarında özverili çabalar üstlenen okul yöneticilerinineğitim sisteminde oynadıkları stratejik role güçlü bir atıf yapmaktadır.
Bilginin artış hızı, gelişen yeni teknolojilerle birlikte sürekli mesleki gelişim çabalarına tüm dünyada yeni ve alternatif bakış açıları kazandırmaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, yeniliklere ve yeniliklerin gerektirdiği şartlara uyum sağlayabilme yeterliklerinin insan kaynaklarını geliştirme politikalarının odak noktasını oluşturması gerçeğidir. Geleceğin belirsizliği, öngörülemeyen krizler, tüm dünyayı saran küresel salgın hastalıklar, zaman zaman geleneksel eğitim ve yetiştirme paradigmalarının gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluk, eğitim sistemlerinde yer alan tüm insan kaynaklarının yetiştirilmesi sürecini kapsayabileceği gibi, aldıkları kararlarla okulları yönlendiren ve toplumsal faydayı arttırma sürecinde önemli görev ve sorumluluklar üstlenen okul yöneticilerinin yetiştirilmelerini de kapsamaktadır.
Covid-19 salgının tüm dünyayı etkilediği dönemlerde eğitim ve yetiştirme süreçlerine dinamizm kazandırılması için alternatif bakış açılarına yer verilmesi, ortaya çıkan sorunlara hızlı çözümler getirebilmek için stratejik önem kazanmıştır. Daha önce deneyimlenemeyen sorunların cevabı, geleneksel bakış açılarından daha farklı problem çözme dinamiklerinde gizlidir. Dijital dünyada ortaya çıkan yeni şartlara uyum sağlayabilme, değişimi anlama ve anlamlandırma çabalarına bir de yaşanan küresel salgın sebebiyle eğitim kurumlarının belirli bir süre kapanma gerçeği eklendiğinde, eğitim sistemlerinin geleceğini oluşturan okul yöneticilerinin yetiştirilmesinde yeni bakış açılarına yönelme bir zorunluluk haline gelmiştir.
Bu bakış açılarından birisi de uzaktan eğitimdir. Bu kitap ile öncelikle okul yöneticilerinin uzaktan eğitim yoluyla yetiştirilmesi süreci kuramsal temelleriyle ele alındıktan sonra okul yöneticileri ile Eğitim Yönetimi ve Uzaktan Eğitim Teknolojisi alan uzmanlarının görüşlerinden yararlanarak, okul yöneticilerinin uzaktan eğitim yoluyla yetiştirilebilmeleri için bir sertifika program modelinin geliştirilmesi ve bu modelin uygulanabilirliği tartışılmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumları için okul yöneticilerinin uzaktan eğitim yoluyla yetiştirilmeleri bağlamında bir program modeli geliştirilme sürecini kuram ve uygulama boyutlarında sunmayı hedefleyen bu eserin Eğitim Yönetimi alanına katkı sağlamasını dileriz.