"Biliyorum, bazıları bu kitabı kızgınlıkla yazdığımı düşünecektir" diyor Makbule Cengiz, anlattıklarının bir yerinde. Aslında burada anlatılanlar, medyanın zor bir çıkmaza girdiği, karşılıklı yandaş nitelendirmesinin yoğunlaştığı bu günlerde sorgulayıcı ve özverili bir gazetecilik örneği, medyanın içinden medyaya dair samimi bir eleştiri. Gazetecilik idealiyle yola çıkan genç bir gazetecinin idealleri ile yalın gerçekler arasında sıkışması, yaşadığı hayal kırıklığının içtenlikle paylaşımı. Gezi olayları sırasında Halk TV ekranına kilitlenenlerin, kesintisiz canlı yayınlarda günlerce görev başında görenlerin çok iyi hatırladığı bir yüz, Makbule Cengiz. Çok sevdiği mesleğine istemeden ara vermek zorunda kaldı ve yaşadıklarını, gördüklerini habercilikte olduğu gibi sıcağı sıcağına değil de demlendirerek paylaşmak istedi. Eleştiri yaptığı kadar özeleştiriye de yer verdi kitabında, bu yüzden anlattıklarına kulak vermekte yarar var.