Hayat eşi bulunmayan bir fırsattır.
Bu kitapta, Kur'an-ı Kerim'de kesin hüküm bildiren ve ilk okumada kolayca anlaşılabilen muhkem ayetlerle hayatın gayesi izah edilmeye çalışıldı. Ayrıca başka bir manaya ihtimali olmayan sahih hadislerle bu gaye desteklendi. Anlatılanların, Allah ve Rasûlü'nün diliyle anlatılmasına özen gösterildi. Bu kitabın hedefi, insanlara, dinin bu iki asıl kaynağı ile seslenmek ve bütün meselelerde Allah ve Rasûlü'nün yegane hakem olduğunu ortaya koymaktır. Zaten sağlam imana sahip bir müminin, bu hükümlere rıza göstermekten başka bir düşüncesi olamaz. Zira Ahzab suresi 36. ayet bunun açık ve net bir delilidir: "Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Rasûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." Ebu Davud'un Sünen'inde geçen sahih bir hadiste ise, "Kim Kur'an okur ve onunla amel ederse, onun anasına ve babasına kıyamet günü öyle bir taç giydirilir ki, onun parlaklığı dünya güneşinin parlaklığından daha güzeldir. Kur'an ile amel etmeyi siz ne zannediyorsunuz?"
Hayatın her nefesi bir daha geri gelmesi mümkün olmayan bir hazinedir. Onun için hayatı bize bahşedenin rızası doğrultusunda geçirmek gerekir. Ne demişti "Bilge Müslüman" Aliya İzzetbegoviç: "Yeryüzünün öğretmeni olmak için, gökyüzünün öğrencisi olmak gerekir."