İbn Atıyye demiştir ki: "Rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
'Kim Vâkı'a Sûresi'ni okumaya devam ederse asla fakirlik görmez.' Çünkü Vâkı'a Sûresi'nde kıyâmet ve insanların âhiretteki payları (alacakları karşılık ve varacakları sonuç) anlatılmaktadır. Bunun hakîkatinin anlaşılması, insana öyle bir gönül zenginliği kazandırır ki onunla birlikte kalpte fakirlik bulunmaz. Kim âhireti anlarsa, ona hazırlanmakla meşgul olur."
Vâkı'a Sûresi'nde üç çeşit insandan bahsedilir: Cehenneme gidecek olan sol taraf ehli (ashâb-ı şimâl), cennette gidecek olan sağ taraf ehli (ashâb-ı yemîn) ve kendilerine yakınlık verilen öndekiler (sâbıkūn). "Yakınlık verilmiş olan kişi Sûr'un sesini nasıl fark eder, kıyâmetin dehşeti onu nasıl meşgul eder, cehennemin ateşi ona nasıl dokunur, o cennet nimetlerine nasıl takılıp kalır? Bugün herkes halkla birliktedir ama onlar bir olan Hak ile birliktedirler. Yarın herkes nimetlere gark olacak fakat onlar yine Hak ile birlikte olacaklar."
"Cenâb-ı Hak: 'Rabbine o senden, sen ondan râzı olduğun halde dön.' (Fecir, 28) buyurmakla, kulunu, ihlâs sahibi kullarının gireceği kendine has cennetine davet ediyor. Çünkü ancak o zaman o kul Allah'tan, Allah da ondan râzı olmuş olur.
Sen hûrileri, gılmanları, zebercetten köşkleri olan cenneti isteyeceğine, yüce bir kâmil velînin aşkı halkasına dâhil olmakla elde edeceğin cenneti iste ki, âyet-i kerîmede buyurulan cennete dâhil olmuş olasın."