Tanzimat'tan sonraki edebiyatımızın ilk büyük yazarı olarak kabul edilen Halid Ziya'nın romandan mensur şiire uzanan bir yelpazede yazdığı yazılarında kullandığı üslubun ve teknik özelliklerin birçoğunu bu kitapta toplanan yazılarında da görmenin mümkün olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Yazarın kısa hikâyelerinden oluşan bu eser, geçmişe özlem, insani dramlar, çocuk sevgisi, toplumsal eleştiri gibi temaları dile getirmenin yanında onun üslubundan da bir çeşni sunmaktadır.
Yaklaşık otuz beş yıllık bir dönemi kapsayan yazılar, yazarın bu dönemdeki üslubunun değişimini gözlemeye yardımcı olacağından ayrıca değerlidir.