O'ndan geldik, O'na geleceğiz...
Dünyanın en zengini, en meşhuru da olsak,
Makamların zirvesinde 100 yıl da yaşasak.
Bir gün hepsine "elveda" deyip, buradan gideceğiz.
İstemesek de, kabullenemesek de hepsini bırakıp, O'na döneceğiz...
Eğer...
O'na zamanında dönmeyip,
kendi yolumuza devam etmişsek,
huzuruna mahcup ve boynu bükük çıkacak,
pişmanlıktan yanacağız.
Ama...
fırsat varken dönüp O'nunla dostluk kurmuşsak...
Hayalini bile edemeyeceğimiz nimetleriyle ağırlanacak,
iki cihanda aziz ve mutlu olacağız...
Öyleyse...
Kaçınılmaz dönüş vakti gelmeden,
hemen,
bir gün bile ertelemeden,
büyük bir kararlılıkla;
"...ve SANA DÖNDÜM"
demekten başka çare var mı?
İlk adım?!
Pişmanlıktır!
Derin bir pişmanlık...