Valéry Giroux ve Renan Larue, veganizmi mercek altına alıyorlar. Vegan felsefesinin ne olduğunu, veganizmin tarihini, günümüzde geldiği noktayı araştırıyorlar. Kimi zaman alay konusu olan, çoğu zamansa sanayicileri ve hayvan sömürüsünden kâr elde edenleri kızdıran veganizmi hayvanlara eziyet etmeme çerçevesinin yanı sıra, doğaya, dünyaya, bizzat insanlara olan faydaları açısından da düşünerek bu felsefeyi daha geniş bir bağlama yerleştiriyorlar.
"Görünmez ıstırabı" görünür kılmaya çalışan hayvan hakları savunucularına reva görülen muameleden, veganların kendi içlerinde birbirlerine yönelttikleri eleştirilere, konuyla ilgili devlet politikalarından hayvan hislerine ve insan psikolojisine kadar geniş bir kapsamda konuyu ele alıyorlar. Veganizm, yalnızca bir manifesto değil, hayvanların, insanların ve tüm dünyanın özgürleşmesi için bir çağrı. "Elbette çoğumuz milyarlarca canlıya reva gördüğümüz bu kaderi düşünmemeyi becerebiliyor.
Ancak bu gönüllü körleşme haline kendimizi teslim etmek son yıllarda biraz zorlaştı. Zira çok sayıda kitap, makale, belgesel, radyo ve televizyon yayını, sömürdüğümüz hayvanlara uygulanan kötü muameleden bahsediyor. Bu köleleştirmenin temellerini ve meşruiyetini artık yüksek sesle sorgulamaya başlıyoruz. Gittikçe daha çok ve daha ciddi bir şekilde veganizmden konuşuyoruz."
Valéry Giroux - Renan Larue