Bu hikâyede, hanedandan olmadığı hâlde ülkenin kaderi ellerine teslim edilmiş bir kral naibi vekilharcın, zorlu sefer şartlarında sevdiklerine metaforik bir üslupla yazdığı ve onlardan aldığı mektupları okuyacaksınız.
Yeri gelecek, mektuplardan oluşan bu kitabın mektuplarının birer kitap olduğu hissine kapılacaksınız. Mektuplarda özellikle yıl, çağ, mekân ve ülke isimlerine yer verilmemiştir.
Kitabın yazımı 2009 yılında Isparta'da başlamış, Bursa, Valcea, Bükreş, Prag, Jekabpils, Braslav, Roma ve Madrid gibi farklı ülkelerin farklı kentlerinde devam ettikten sonra belki de olması gerektiği gibi 2019 yılında İstanbul'da nihayete ermiştir. Kitabın tek seferde değil, mektup mektup okunması tavsiye olunur. Elçilere, Habercilere ve Kâtiplere selam olsun.
"Bilirim ve bilirsin ki yanılsamadır hayat. Her an yenilenen varoluşun kadim bir esrarıdır lakin bu. İşte Ey Bilge Prenses; mektubun okundukça otağımda, zaman ve mekân yok oldu dimağımda. Geriye bir esrar kaldı bakiye. İşte bir o esrar ve o esrarın anahtarı birbirine bakan siyah laleler. Ah o siyah laleler, ne kadar da güzeldiler…"