Örtülü sermaye, öz sermayenin getirisi olan temettünün vergilendirilecek kazancın tespitinde indirim konusu yapılamamasına karşın borçlanma faizlerinin indirilebilmesinin sağladığı vergisel avantajdan yararlanmak amacıyla kullanılan, hukuka uygun olmayan bir vergiden kaçınma yöntemidir. Örtülü sermaye, devletlerin vergi gelirlerinde aşınmaya neden olduğundan bir ülke içi sorundur ve devletler iç hukuk kurallarıyla bunu önleme çabası içindedirler. Aynı zamanda, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi borçlanma stratejileri yoluyla, ülkelerin vergi sistemlerindeki farklılıklardan yararlanarak ülkeler arası kar aktarımı yapmalarına imkan vermesi nedeniyle uluslararası kurumların düzenlemeleri ve devletler arası iş birliğiyle çözüm yöntemleri geliştirilmektedir. Çalışmada, vergi hukuku bakımından örtülü sermaye kavramsal olarak ortaya konulmuş; örtülü sermayenin önlenmesine ilişkin yaklaşımlar ile bu konudaki OECD, BM ve AB'nin çalışmaları ve diğer ülkelerin uygulamaları araştırılmıştır. Çalışmanın ekinde ülkeler tarafından uygulanan kurallar özet tablo olarak verilmiştir. Türk vergi sistemindeki örtülü sermaye düzenlemeleri ve bunların uygulamasına yönelik vergi idaresinin ikincil metinlerdeki yorum ve açıklamaları, tartışmalı konular ve bunlara ilişkin literatürdeki görüşler ve yargı kararları detaylı olarak incelenmiştir. Ülkemizdeki örtülü sermaye normu uluslararası kuruluşların önerileri ve diğer ülkelerin uygulamaları ile karşılaştırmalı olarak ve Anayasal vergilendirme ilkeleri açısından değerlendirilmiştir