Bir düş kıyısında oturup, kayıp yelkenliyle açılmak fırtınalara, maviliklerde kaybolmak, yarin bir gülüşünde hapsolmak ve bunu imgelerin korkunç yalınlığında başarmak her kalemin harcı değil. Şiir, bir şairin ihtiraslarının, tüm tecrübelerinin izdüşümü aslında. Sürekli baharı isteyen, bahar soluyan, bahar sayıklayan bir şairin...
Vuslat Sanrısı, böyle bir yolculuk vadediyor kalabalıklara. Dıştan içe doğru, zirveden derine doğru... İçinde, en kesif acılarınızdan birkaç damla kan bulacaksınız. En masum hayallerinizden birkaç parça düş bulacaksınız. En sisli sevdalardan birkaç büyük iz bulacaksınız.