Irak Öyküleri'nde kadim bir coğrafyanın gelenek ve göreneklerinden, dinî inanışlarından beslenerek bir halkın acı ve isyanla özdeşleşen hikâyelerini aktarıyor Tecelli. Wansa adlı Yezidi kızın imkânsız aşkını ve onurlu direnişini, Bağdat'taki kadınların parasızlık yüzünden başvurdukları yöntemleri, Halepçe katliamını, canlı bombaları, kimyasal silahları anlatırken gerçeğin edebiyat aracılığıyla aktarımının başarılı örneklerini sunuyor. Tecelli, Güneydoğu Anadolu'nun bir dervişi, bir masalcı babası gibidir. Onun öyküleri bana, ilk gençliğimin Gorkilerini, Panait Istratilerini, Şolohof ya da Orhan Kemallerini çağrıştırır. [...] Tecelli, son zamanlarda edebiyatımıza musallat olan içe dönük, bireyci, kısır yinelemeciliklerden, süslemecilik kaygılarından uzak, dümdüz anlatımıyla, halkın dertlerini, acılarını ve folklorunu vermesini biliyor.
- Erhan Bener