Seri cinayetlerin başladığı kasabada dolaşan gizem, kulaktan kulağa yayılmaya beraberinde de bir korku karmaşası yaşanmaya başlamıştır. Cinayetlerinse tek bir ortak özelliği vardır. Katilin seçtiği insanlar ve öldürme yöntemi. Seçtiği insanlar polisler tarafından çözülse de cinayetin nasıl işlendiği konusunda hiçbir ipucu yoktur. Cesetlerde korkunç yaralar ve yanıklar mevcuttur. Kasabadaki insanlar için artık ölüm her an bir nefes kadar yakındır. Yeşil Nehir Ormanı artık canlılığın değil cani ölümlerin sembolüdür.
***
"Ölümün böylesini bu kasabada daha önce gördünüz mü Şef?"
Şef düşünürcesine başını tekrar cesede çevirdi. Cesede bakarken gözleri kamaşmakla birlikte onun da midesi hâlâ allak bullaktı. Gözleri ve ağzı yanmaktan kapkara olmuş, göğsünden sızan kan bütün vücuduna ve zemine yayılmış olan ceset, ustaca bir cinayetten öte bir ritüelin parçası gibiydi. Sahipsiz bir ritüel gibi. Katil bir nefes gibiydi sanki. Bir adımdan yakın, kilometrelerce uzak...