Bugünün edebiyat ve tiyato dünyasında gereğince vurgulanmamış bir gerçek var: Shakespeare'in ne denli "büyük" olduğu değil, ne denli "ünlü" olduğu gerçeği. Birincisi anlamı bulanık, öznel, sağlamasını yapması zor, genel bir yargı; ikincisiyse kanıtlarıyla ortada. Ingiliz (ve bir ölçüde Amerikan) dili, edebiyatı, kültürüyle ve Batı tiyatrosuyla yakından ilgilenen hiç kimse Shakespeare sevmese bile, bilmeden edemez. Shakespeare, ölümünden bu yana giderek artan oranda Ingiliz kültürüne, uygarlığına ve dünya tiyatrosuna sızmış ve işlemiştir. Bugün Shakespeare'den tek bir oyun görmemiş ya da okumamış, tek bir şiir duymamış bir Ingiliz bile zaman zaman farkında olmadan onu konuşur, onunla düşünür. Ozdeyişleri atasözü olmuş, deyimleri, deyişleri, terimleri dili donatmıştır. Shakespeare'i bilmeden tiyatro eleştirisi okuyamazsınız. Çünkü tüm eleştirmenler bildiğinizi varsayarlar. Değinilerin çoğunluğu onadır; örnekler ondan verilir, karşılaştırmalar onunla yapılır. Romancılar, şairler, tiyatro yazarları, besteciler, fılmciler, televizyon programcıları onun bir sözünden (esinlenerek) bir yapıt yaratırlar.