Kitapta önce isyanlardan PKK'ya giden tarihî süreç hakkında yabancıların ve Ermenilerin de nasıl işin içinde olduklarını gösteren bir özet bilgi verilmiştir. Ondan sonra 1995-1998 yılları arasında yabancıların PKK'ya nasıl yardım ve yataklık yaptıklarına dair altı gazeteden alınan haberler aktarılmıştır.
Bu haber arşivi ile Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığı; yabancıların PKK'ya yardım ve yataklıklarıyla bir defa daha ispatlanmış oldu.
Bu arşiv ile aynı zamanda Atsız'ın "Bir ülküye gönül vermiş milletlerin tarihî düşmanları vardır. O düşman milletlerle dostluk antlaşmaları yapılmış olabilir. Bu geçici dostlukların hiçbir değeri yoktur. Tarihî düşmanlar ancak dış işleri bakanlarının dostudur. Milletin asla!" sözleri tekrar doğrulanmıştır. Çünkü Türkler tarih boyunca Asya, Avrupa, Afrika'ya yayılıp hemen her millet ile savaşmış oldukları için hemen her milletin millî hafızasında Türk korkusu ve bu korkudan kaynaklanan düşmanlık yer almıştır. Yabancıdaki bu düşmanlık bazen PKK olayında olduğu gibi "Düşmanımın düşmanı dostumdur" saplantısına dönüşmüştür. Kısacası yabancıların PKK ilgisi de Elçibey'in "Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz!" sözünü somut şekilde doğrulamıştır.
Abdullah Öcalan bile İmralı'da tutuklu iken yabancı devletlerin etkilerini, Batı'nın kendisini satarak yakalanmasına sebep olması karşısında devletimize şirin görünmek amacıyla itiraf edip şöyle demiştir:
"İngiliz etkisi iki tarafı da provoke etmekte çok tahripkâr bir rol oynamıştır. Aynı etkiye yol açan diğer Batılı büyük devletler, Ermeni ve Asuri halkının tasfiyesinde belirleyici bir role sahiptir. Dokunmasalardı, bu halkların başına yaşadıkları felaketlerin gelmesi düşünülemezdi."