Yâd anmaktı, anmak ve anlatmak lazımdı. Dilimin döndüğünce, gönlümden geldiğince, kalemimin yazdığınca ve elbette nasip olduğunca yazdım. İçimdeki od'u köze düşürüp, gönülden söze düşürüp, bazen ağlayıp göze düşürüp yâd ettim.
Yolumuz Hak yoludur, dostluğumuz şu ulu erenlere, yazdığımız ve yâdımız Ahi Evran dostadır. Ola ki yüreklere dokunur, umulur ki gencecik fidanlara feyz olur, Ahi Evran Nasiruddin Mahmud bin Ahmed el-Hoyî adı gönüllerde can bulur, yâd bulur, dua bulur.