Söz bitmedi ardımdan.
Durmadan yargılandım ve sorgulandım.
Yaşamım ve yaşadıklarım nedeni ile bu zorunluluktu elbette.
Değişik, ilginç, bir devletin geleceğinde etkili olan bir yaşamdı benim yaşamım.
Şaşırtan, usları zorlayan neden ise bu yargılamaların ve sorgulamaların, bir uçtan diğer uca değişiklik gösteren açılımı oldu. Hakkımda söylenenler, öylesine uç ve birbirinden uzaktı ki.
Kimisi beni kahraman duyurdu, "Şehid-i Âlâ Gâzi-i Nâmdar" diye andı. Kahramanlık destanları yazdı hakkımda.
Kimisi, hainlik yakıştırması yaptı. Acımasızca hakaretlere, sövgülere tutuldum dillerinden. Arada pek çok söz söyleyenler de kendilerince yargıladılar yaşamımı.
Oysa ben tarihim. Tarihte kaldım.