Yaklaşık Kırk Çöp'ü okurken yaşamdan, yaşadığınız yerden, her gün yanından geçtiğiniz insanlardan izler buluyorsunuz. Öykülerdeki karakterler şehir yaşamının biriktirdiği anlarda oluşan izlerin peşine düşüyor. Ölüm, yabancılaşma, yalnızlık, arkadaşlık, evlilik, çevre, mekân öykülerin çatısını oluşturuyor. Önsel Külük öykülerinde yarattığı atmosferi ironi ile bezeli dili, canlı anlatımı ve sözcük seçimleriyle güçlü hale getiriyor. Nakış gibi işlenmiş yalın, etkileyici diliyle anlatısını canlı kılan bir öykücüyle tanışmaya hazır mısınız?
"Aslında ikisi de epeydir tanıdığım, samimi arkadaşlarım ama kusura bakmasınlar, boğazımda her an alev almaya hazır bir kibrit kutusu içindeki yaklaşık kırk çöpün tedirginliğiyle boğuşuyorum ben. Hem yarın kahvaltıya kadar birbirlerine söylediklerini unuturlar, en azından unutmuş gibi yaparlar."