"Yalan satıcısı" olarak çıktığım yolun yıllar sonra ulaştığım budurağında "yalnız bir deli" diye anılmak incitmez beni. Fikrim sorulsa;deli yerine çılgını tercih ederim elbette. Neyse, önemli değil.
Sıfatlarınüzerinde durmaya değmez. Deliliği de, çılgınlığı da severim.Gereğinden fazla ciddiyet insan bünyesine zararlıdır. Başa ağrı, mideyegaz, kalbe spazm yapar. Bu yüzden, ölümlü dünyada aklın ipinibiraz salmakta yarar var bence.
Yarattığı karakterlerle hayatı paylaşan bir yazar.
Namı diğer Yalan Satıcısı… Ankara'nın müşfik mekânıKıtır'ın masalarında yazılmaya başlanıp biber gazına bulanmışmeydanlarına taşan bir hikâye.
Attila Şenkon, romanın kâğıtta durduğu gibi durmadığını hatırlatıyor.
Edebiyata tutkun bir oyunbaz.
Yalan Satıcısı, Nilüfer'in güzel sesinden dinlemeye doyamadığımızşarkılar gibi…