Denize salınan şişe ve içindeki notlar merhametli bir polis tarafından bulunmuş ve hayatını değiştirdiğini söylediği yazara teslim edilmişti. Yazar, yazılanları kaleme alırken yasak bir aşk ihtimalinin bile aileleri nasıl bir çıkmaza sürüklediğine bir kez daha tanık oldu. Burada tek fark, yürekte harlananların dilde figana dönüşmemiş olmasıydı. Herkesin beklediği, hayatın en değerli duygusu olan sevginin, insanların üzerine yıldız gibi yağmasıydı elbette ama kimin için kandil olunacağının kararını kim verecekti?
Günümüzün iyice çivisi çıkmış aşk coğrafyasında çoğu kişi yönünü kaybediyor, tekinsiz ummanlara yelkensiz açılıyor, geride kalanları akıllarına bile getirmiyorlardı. Oysa hayatta en büyük mutsuzluk yalnız kalmak değil yanlış kalpte misafir olmaktı.