Altı gül. Altı şişe kan.
Bir vampire yapılan altı ziyaret.
Bu ziyaretler Lilith'in kurtuluşu ya da felaketi olacaktı.
Lilith doğduğu günden beri ölümün kıyısındaydı ve onun nefesini ensesinde hissetmeye uzun zaman önce alışmıştı. Ancak sevdiği herkesin öleceğini düşünmek tamamen farklı bir konuydu. Kasabası, tanrıların laneti sonucunda ortaya çıkan gizemli bir hastalığın pençesinde yavaş yavaş kan kaybediyordu ve Lilith meseleyi kendi başına çözmeye karar vermişti.
Fakat tedavi bulmak için çaresiz kaldığında, bir vampir olan Vale'le pazarlık yaptı. Kasabasının kurtuluşu için tek umut olan altı şişe vampir kanı karşılığında ona altı gül vermeyi teklif etmişti.
Basit bir alışveriş olarak başlayan şey giderek daha karmaşık bir hal alınca korkunç gerçekle karşı karşıya kaldı. Bir vampirin pençesine düşmek tehlikeliydi… Tanrılardan birinin gazabına uğramış bir yerde yaşayan vampire âşık olmak ise ölümcüldü.