Fransa da yaşayan Angela sevgilisi Stefan ile çıktığı geziden döndüğünde ailesinin tuhaf davranışları ile karşılaştı. Annesi adını bir kez olsun ağzına almadığı kendi halasının ölümü yüzünden çok üzgündü. Aile geçmişleri adeta bir sır olan Angela öğrendikleri karşısında şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşadı. Annesi Eleanor aslında Türkiye de doğmuştu ve ailesi ile birlikte sürgüne zorlanan Yunan ailelerindendi. Büyük hala Agnes hayatının son gününe kadar abilerinin ve ailelerinin geri dönmelerini beklemişti. Ne yazık ki bunun olmayacağını biliyordu. Hiçbir zaman Türk topraklarına geri dönmeyeceklerdi. Ama o ömrünü sevgiye adamış bir kadındı. Çözümü giderken ona devretmek zorunda kaldıkları mülkleri miras olarak bırakmakta bulmuştu. Angela sadece önceki gece sevgilisinin evlenme teklifini kabul etmişti ama için için buna hazır olmadığını biliyordu. Büyük hala Agnes'in mirasını bir kaçış yolu olarak görüp Türkiye'ye doğru yola koyuldu. İşte tüm hikâyenin fantastik yanı da Türk topraklarında başladı.