İnsan hayatının çeşitli yansımalarını sade ve etkili bir dille aktaran İsmail Demirel öyküleri, modern insanın yüzleşmek zorunda kaldığı çetrefil durumlara odaklanıyor. İnsanın; hastalık, acı ve hüzünle baş etme çabaları, yaşamın incelik ve sadeliğiyle şekilleniyor. Ontolojik kaygılar çeken karakterlerinin anlam arayışı yansıyor öykülere. Yazar, modern dünyanın vaadinin gerçekleşmemesinin kişide uyandırdığı izlenimlere, sıradan insanı özel kılan arayışlara yönelen dikkatiyle insana değen birçok ayrıntıya temas etmeye çalışıyor.
Yaprağın Düştüğü; türkülere yansıyan ince sevgileri, sokakların dilini, hastane kederlerini, güvercinleri, ağacı kaybeden yaprağı ve mahallelerde, semtlerde, kasabalarda insanların yalnızlıklarını anlatıyor.