Geçmişinden kaçan bir kadının gönüllü sürgünü, denizden gelen bir yabancıyla bölünür.
12 Eylül Askeri Darbesi'nin ülkeyi yakıp yıktığı dönemde ortaya çıkan adam, kendinden kaçmaya çalışan kadını yeniden hayata döndürecektir. Bu karşılaşma, herkes kendi yaralarını sarmaya çalışırken ikisi için de yeni bir hayatın başlangıcı olur.
Filiz Yurtkoru ilk romanında 12 Eylül günlerinin sisinde bir hesaplaşma hikâyesi anlatıyor. Yaralar Sarılırken askeri darbenin gölgesindeki yaşamlara odaklanırken bir sahil kasabasının da portresini çiziyor.