Kimse Gerçek Değil
"Derler ki en iyi şifacı, yaralı şifacıdır. Ve bütün şifacılar günün birinde yaralanmaya mahkûmdur…"
Kim olduğunu sorguladıkça dünyasının sahtelikten ibaret olduğunu anlamaya başlayan Işıl Özsoydan, öğrendiği gerçeklerle ne yapacağını bilemez ve her geçen gün biraz daha yalnızlaşarak yabancılaşır.
İnsanları "Yaralılar" ve "Şifacılar" olarak iki kategoriye ayıran bir sosyal medya platformundan tanıştığı Oflaz Kantemiz'in, kendisini bu durumdan kurtaracak kahraman olduğunu düşünmektedir. Ancak geçmişi belirsiz, davranışları tutarsız olan bu gizemli adamın, kendi dünyasının yıkılışına şahitlik etmiş yaralı bir şifacı olduğundan bihaberdir.
Işıl yıllardır inkâr ettiği gerçeklerle Oflaz sayesinde bir bir yüzleşirken Oflaz'ın yaralarının kanamaya başlamasıyla dünyaları altüst olur. Artık ikisinin de akıllarında tek bir soru vardır:
Işıl'ın parıltısı, Oflaz'ın büyülü ruhunu kurtarmaya yetecek midir?
Kayıp
"Yenemeyeceğin tek kişi kendinsin ve sen kendinle savaşıyorsun."
Ezgi Çora, geçirdiği trafik kazasından sonra iki ay komada kalır. Uyandığında son üç yılına dair hiçbir şey hatırlamıyordur ve zihninde kendi sesi dışında başka sesler de vardır.
İyileşmesini bekleyen insanları gördüğünde yeni hayatının yalanlar üzerine kurulduğunu düşünür. Üzerine titreyen anne babası, sevecen arkadaşları ve ilgisiyle şaşırtan Asilkan ona çok yabancı gelir. Çünkü Ezgi'nin hatırladığı son şey, aslında ne kadar yalnız olduğudur. Okul çıkışında gelip onu seyreden, ortak geçmişlerinin olduğunu söyleyen ama kimsenin tanımadığı Ushan da aklını iyice karıştırır.
Anılarını hatırlamaya ve asıl benliğini bulmaya çalışan Ezgi'nin en büyük savaşı kendiyle olacaktır. Kazanmak istiyorsa zihnindeki seslerden bir an önce kurtulması, yoluna tek başına devam etmeyi öğrenmesi gerekmektedir.
"Mavinin küçük vedasınaydı, siyahın buruk tebessümü."