İdman bir sanattır hem pek eski ve pek mühim bir sanattır. Bu sanat eskiden pek gizli tutulurdu. Avrupa idmancıları, bizim idmancılar bir sır telakki ederek sırlarını faş (açıklamaz) etmezlerdi. Lakin zamanın ve şartların değişmesi, fennin her sanat dalına, en gizli sanatlara bile nüfuz etmesi idmanın da bütün gizli şeylerini meydana çıkarttı. Artık bu gün her yerde usul ve kaideler bilinmektedir. Ciltlerle eserler kütüphaneleri dolduruyor, lakin bir şeyin bilinmesi onun kıymetinin kaybolması demek değildir. Bilakis idman usulleri malum olalıdan beri idmancılığın kıymet ve önemi artmıştır. İdmancılıkta yalnız bilmek değil, yapabilmek lazımdır.
Bir idmancının bilmesi icap eden şeyler, pek de basit değildir. İyi bir idmancı hayvanın iç organlarını dış şeklini hayati vazifeleri az çok bilmelidir. Hayvan bir makinedir fakat henüz daha insanlığın bir eşini yapamadığı en muazzam makinedir. Bu canlı makineden en azami kuvveti elde edebilmek bu makinenin en iyi işlemesini temin etmekle olur. Bir makine bilinmeden işlenilemez!