Bu çalışma, insanın var olma amacını ve yaşamında varlık olarak kendisini var etmesinde sonluluğunun/ölümlülüğünün rolü ve işlevini temele alarak, hem tarihsel süreçte felsefedeki, dolayısıyla filozoflardaki karşılığını ortaya koymakta hem de farklı disiplinlere göre açıklamaktadır. Bu bakımdan, ölüm karşısında insanın yaşama tutunma ve kendisini varlık olarak ortaya koyma serüveninin felsefi açıklamasını yapmayı amaçlamaktadır.
Bölümler, insanın sonlu olmasının gerçekliği karşısında var olma serüvenini betimleme, anlama, yorumlama ve öneride bulunmayı içeren bir yöntemle kaleme alınmıştır. Kısaca fenomenolojik, varoluşçu ve hermeneutik bir anlayışla yaşam ve ölüm olgusu irdelenmiştir. Böylece, bu çalışmada insan varlığının sonlu ama kendini var etme sürecinin fenomenolojisi açığa çıkartılmaya çalışılmıştır.
Disiplinlerarası bir çalışma olan "Yaşam ve Ölüm Felsefesi", böylece ülkemizde bir ilke de imza atmış oluyor. Felsefecilerin yaşam ve ölüm olgusuna bakışının yanı sıra psikoloji, sosyoloji, antropoloji, siyaset, sanat, edebiyat ve ekonomi gibi alanların yaşam ve ölümü irdelemeleri, konunun zenginliğine ve anlam çevrenine işaret etmektedir.