Yaşayan Felsefe, felsefeyi hapsolduğu fildişi kulesinden çıkarıp ait olduğu yeryüzüne indirmeyi amaçlayan bir kitap. Bunun için de arkadaşlar ya da felsefeci meslektaşlar arasında oyun olarak oynanabilecek bolca Vaka Çalışması'na başvuruyor. Etik üzerine olan bu kitap kürtaj, ötenazi, sansür, pornografi, varoşlardaki şiddet, din, cinsel ahlak, işkence, pasifizm, yapay döllenme, etik eğitiminin gerekliliği ve okul müfredatında barış araştırmaları gibi konuları ele alan geniş bir yelpaze sunuyor.
Ray Billington, Yaşayan Felsefe'de etik tarihini ele alırken Kant'ın ödev ahlakı, John Stuart Mill'in faydacılığı, varoluşçuluğu ve Uzakdoğu felsefelerini en ince ayrıntısına kadar inceliyor. Ray Billington, genelde felsefenin özelde etiğin sadece cilt cilt kitaplardan değil, felsefe tartışmalarından öğrenildiğini vurguluyor. Ayrıca etik eğitiminde öğretmenin rolüne değinen Ray Billington iki türlü eğitim tarzından bahsediyor: educare ile educere. Educare, modern topluma adapte olabilmek ve para kazanmak için çeşitli becerilerin öğretilmesini içeren eğitimken educere kişinin kendi kendisini yetiştirdiği, kendi entelektüel meraklarını geliştirdiği, öğretmenin de yardımıyla bir kendi kendini eğitme süreci. Billington, bu süreçte öğretmenin rolünün gelecek ile ilgili öngörülerde bulunarak öğrencilerini geleceğe hazırlama olduğunu öne sürüyor.