Dünya adlı otelin lobisindesin. Valizin transfere hazır. Ağzı açık şimdilik. Ölüm Meleği, o yakışıklı bellboy gelince çekilecek fermuarı. Eylemler alta, niyetler üste kondu. İcabet ettiğin davetler ön gözde. Bak şurada gizli bir bölme var, rıza gömleğini oraya yerleştir, şükür yelpazeni bir de. Helal ettin tüm haklarını. Aferin, yoksa ağırlık yapacaktı sana. Var vaktin hâlâ, düşün ne koyabilirsin daha…
Nuriye Akman'dan yaşlanmaya, yaş almaya dair bir dertleşme Yaşlı Şarkılar…Bahçedeki çınar ağacından başlayıp edebiyattan, sanattan beslenen ve en sonunda günlük hayatın gerçekliğine konan derin bir sohbet…Hüzünlü olduğu kadar da ağırbaşlı bir karşılama…