Madara Gruntmane şiiri, Baltık Denizi'nin görkemini ve trajedisini bir Akdenizli ruhuyla işleyen güçlü ve narin bir ruhun samimi tonlarını taşıyor. Letonya'nın bağımsızlığından erkek egemen toplumun kadınlar üzerinde kurduğu baskıya, yalnızlık duygusuyla aşındırılan Eski Riga kaldırımlarından dostların yaktığı şenlik ateşlerini saran meşe ormanlarına, kürtajın acısından anneliğin şefkatine, şiddet mağdurluğundan ezilenlerin iç dünyasına, terk edilmenin acısından aşkın göz kamaştıran ışığına uzanan rengi ve sürprizleri sürekli değişen engin bir denize açılıyor. Kıyıya vurup çekilen dalgalar gibi hayatın acıları saklayan köşelerini ihmal etmeden geniş bulvarlarda koşuyor. Güçlü ve bütünsel imgeleri, gerçek yaşamın izleriyle dolu.
Ne itiraf etmekten çekiniyor ne de sesini alçaltmaktan. Erotik, kışkırtıcı ve sahici bir şiir. Herkesi olduğu gibi kabul etse de içeri girenin aynı kişi olarak çıkamayacağı, kalbi okuruna açık bir metin.
Bir performans sanatçısı, piyanist ve besteci olan Gruntmane'nin şiirleri, gördüğü ilgiye rağmen popülizmin tuzaklarından uzak kalmayı başararak kendine sadık bir okur kitlesi yaratmış durumda. Letonya şiirinin dünyadaki önemli temsilcilerinden biri haline gelmiş olan Gruntmane, geçtiğimiz yıllarda Iowa Üniversitesi Uluslararası Yazarlar Konukevi ve Londra Kitap fuarı başta olmak üzere çok sayıda uluslararası etkinliğin en çok ilgi gören yazarları arasında yer aldı.
büyük aşklar
bana göre değil
anlayacaksın neden, şöyle bir bakarsan
ne kadar güzel olduğuma
geniş ağzıma
kalın, ıslak dudaklarıma
hayal ettiğin kadar sıcacık dilime
ve her an bir yumruk yemeye hazır
yüzüme