Orada burada sevgi kovalarım. Hiç kimsenin var olduğuna inanmadığı bir definedir, maceramın adı Rüyalarımla konuşurum. Bütün yalnızlıklarımı, deniz kenarlarına bıraktım. Çocuklar toplarlar sahillerden. Tüm insanları tanıyorum. Bir masaldır anlattığım. Bazen duyarsın, bazen öyle sanarsın.
Bir makas alır, gökyüzü keser, güneş biçerim. İğne iplik elimde, yamalı sevdalar dikerim. Çocukluğum sızar o aralardan. Bir gökkuşağının altından geçmeye çalışmışlığım var, boyum bahçe duvarını geçmezken. Aşk üzerine yemin olsun, koştum peşinden renklerin. Dalyan"da bir akşamüstü… Nereye baksam su, nereye bak-sam mutluluk. Kumlar iyice ısınmış güneşten. Ellerimi sokuyorum sıcağa, içim sıcak. Sıcacık… Etrafta binbir ses… Omuzla-rımı öpen güneş… Edilen en güzel dua… Hayata dair…
Bir gün ölürsem, unutacaksınız beni de. Sen de unutacak-sın balık. Allı pullu balık! Oysa, ne çok sevmiştim seni, kumu ve denizi. Unutmasan keşke beni. Hep hatırlasan. Yaz"ı severdi desen. Tek derdi, özgürlüktü desen. Bir şile bezi gömlek yeter-di, mutlu olmasına desen. Unutmasan beni. Gözlerime deniz doldurdum, gözyaşım tuzlu bu yüzden.
Atamadığım tüm sinema biletleri… Hahay! Güleyim bari, kefenin cebi yokmuş! Palavra! Neler doldurdum ceplerime neler. İşte şimdi, tam şu an ölsem, cebimde bir defter, bir kalem, bir paket sigara, biraz deniz, biraz güneş, ömrümün tüm yazları; biraz aşk, biraz renk ve kocaman hasretler var…
Kışın yere düşen çiçekleri, eve getiren bir çocuk tanıyorum. Boyu bahçe duvarını aşmaz. Gözleri kocaman. Kızıl mı kızıl saçları, saçları güneş rengi. Hep bir şeyleri özleyen… Kocaman bir çocuk… Büyük sandılar, oysa çocuktu. Sen tanırsın onu balık, susarak bağırırdı. Bu yüzden kimse duymadı. Sessiz-liğinde büyüyen bir çocuk biliyorum, saçları güneş oldu uzadı. Kimse görmedi, bilmedi. Bir sen balık bir ben…
Yemin olsun inandığım ne varsa, hepsi uydurma. Ve yine yemin olsun, inanmaya devam ediyorum. Nice insanlar tanıdım ben. Bir telaş, bir hengame… Ocakta pişen yemeğim, beşikte yatan bebeğim de mi uydurma? Susmasana balık! Allı pullu balık! Tüm denizler senin mi sanıyorsun? Hangi masalda adın var, aşk nedir bilir misin?
Her sabah yeniden doğarım. Her sabahın ilk sigarası, ken-dime. Bir hayattır işte, koşarım peşinden. Kızım, en güzeli! O var ya, daha gam yemem. Bir deli gönlüm var, azar, taşar. Din-lemez; dur desem, susmaz! Kalbimde yer yok başkasına. O kadar büyük. Sevdası başka, adı başka, yeri başka. Yüreği bir kelebek kanadı, rengarenk… Dallı güllü… Avuçlarımda atar. Pıt pıt pıt pıt… Sonsuzluğa çakar yüreğimi. Duydun mu balık? Çatla hasetinden! Bir ninni dilimde… Saçları ipek kızım, gözle-ri deniz kızım! Uyku gelsin gözlerine, uyu da dinlen kızım! Elleri mercan kızım, dudağı yosun kızım! Uyku gelsin gözleri-ne, rüyana seslen kızım! Yazdan vazgeçerim, maviden ve gü-neşten, senden vazgeçmem kızım!
Herkesin bir sınavı var hayatta. Benimki yaz, benimki vuslat. Düşmedi yakamdan hasret. Yazdım olmadı, çizdim olmadı; sustum olmadı, söyledim olmadı. Yanımdakini bile özledim ben çoğu zaman. Koştum , koştum ,durmadı.
Ve sen balık. Beni hiç sevmedin! Bir gün ölürsem unutacaksın beni. Oysa ben ne çok sevmiştim denizi, maviyi, kumu ve seni. Deniz oldum görmedin, kum oldum görmedin, mavi oldum bilmedin. Balık oldum. Kendimi bıraktım, yaz oldum. Öylece yüzdün gittin, arkana bile bakmadın.
Bir çocuk tanıyorum. Saçları kızıl. Koşuyor gökkuşağının peşinden. Gökkuşağı yok diyorum, duymuyor.