İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan K atherine Mansfield, aynı zamanda Çehov, Maupassant gibi isimlerle beraber "öykü"nün de edebî bir tür olarak kur ulmasında etkilidir. Öykülerinde ânın geçiciliği, zamanın ve mekânın insan bilinciyle ilişkisi gözler önüne serilir. Yalnızlık , girift insan ilişkileri, toplumdaki çelişkiler merceğine takılan pek çok konudan bazılarıdır. Mansfield öykülerine asıl gücünü verense yazarın eşsiz sezdirme yeteneğidir. Büy ük yazar söylenemeyeni, açıkça dile gelmeyeni işaret ve ima ederek, göstererek anlatır.
Yıldız Ramazanoğlu'nun derlediği ve kapsamlı bir sunuş yazdığı Yazgımı Öğrenmeliyim, hem Mansfield okurlarının hem de bu büy ük yazarı tanımak isteyenlerin kütüphanesinde bulunması gereken bir seçki.
"Bir kez olsun zayıf görünsen ne olur Jug?" diye şiddetle fısıldayarak karşılık verdi Constantia. "Zayıflıksa zayıflık ." Solgun bakışları oldukça güvenli olan kilitli yazı masasından, kocaman ışıltılı dolaba kaydı ve tuhaf tuhaf nefes alıp vermeye başladı. "Neden hayatımızda bir kez olsun zayıf olmayalım Jug? Mazur görülebilir bu. Zayıf olalım, zayıf ol Jug. Zayıf olmak güçlü olmaktan çok daha güzeldir."